Translate

9 Mart 2017 Perşembe

9. ve10. gün Genova ,Bra, Lyon, Marchampt, Ouroux

9- 10 /Temmuz/ 2015

     Sabah erkenden kalktık, kahvaltı yapıp hemen arabayı aldık ki ceza kesmesinler diye. Neyse ki bir şey olmadı. Cenova'yı gezmeyi düşünmüyoruz Buradan Bra'ya uğrayarak Fransa'ya geçmek, bugün uzun bir yolumuz var. Sadece gezdiğimiz yerleri anlatabileceğim . Sırf araba kullanacağız yani. 
    Cenova'dan çıkmak çok zor oldu. Öncelikle Cenova'daki sabah trafiği inanılmaz, şehir çok kalabalık ve tuhaf bir yerleşkesi var. Köprülerin üzerinden geçerken tıkış tıkış evler altımızda kalıyor adete. Evlerin hep eski yapı olduklarının gördüm ama dikkatli bakınca sıvalarının eski model tarzında hazırlayıp evlerin dış yüzeylerine sıvamışlar. Çok akıllıca. Ama evler üzerinize geliyor. Çok tıkış tıkış.


 Cenova İtalya'nın en büyük liman şehridir. Avrupa'nın en önemli ticaret merkezlerinde biridir. Şehir aynı zamanda kültürel sanatsal bir çok etkinliği barındıran, müzik mimari ve gastronomi alanında çok gelişmiş bir yer Bu yüzden 2004 yılında Avrupa'nın kültür başkenti seçilmiştir. 
 Ünlü denizci Christopher Colombus ve Andrea Doria gibi önemli denizcilerin memleketi olması açısından da önemli bir yer. Tarihsel ve kültürel anlamda köklü bir geçmişe sahip şehir benim biraz ruhumu daralttı. Tabi biz hep yollardaydık şehri yaşamadık o yüzden haksızlık etmeyelim ama eveler köprüler insanın üstüne üstüne geliyor. 
   1 saat sonra Cenova'dan çıktık aslında sahilden gittiğimiz için sanırım bu kadar trafiğe kaldık. Neyse artık tekrar ine sakin huzurlu yeşil yollara kavuştuk.İstikamet Bra


  Bra kasabası Torino'nun 50 km güneyinde yer alır. Dünyanın ilk gastronomik Bilimler Üniversitesinin olduğu yer. Aynı zamanda dünya çapında zanaat peynirleri üreticilerinin yer aldığı Slow Food tarafından düzenlenen uluslararası bir festival olan ''Peynir '' ev sahipliği yapmakta. Bra Peynir festivali İtalyanın katıldığı en kapsamlı festivallerden biridir. Bütün şehir ve tüm İtalya ve dünya bölgelerin peynir için tam anlamıyla bir pazar haline gelir.


Bra'nın ara sokakları...




Kasaba bomboş..........İn cin top oynuyor.








  Bu arada vodafonedan artık günlük 13TL lik tarife aldık konuş konuşma bu fiyat yazıyor. Ama sürekli wi-fimiz var üstelik yurt içine ulaşabiliyor. Rahat rahat konuşabiliyor ve resim paylaşabiliyorsunuz. Bence çok uygun.








   Şehirde 1 saate kadar yakın bir süre gezdikten sonra ayrıldık. Tekrar yollara düştük. Kiraladığımız arabamız Clio...







    Bütün gün yol aldık. İtalyan otobanları çok kötü yoluyor. Sürekli ağzını açıp para isteyen makinalarla karşı karşıyayız. En acısı da Oulux üzerinde geçerek İtalya'dan Fransa'ya geçtiğimiz 12,8 km lik Frejüs tüneline verdiğimiz  44 euro'luk tünel parası idi. Yaklaşık 150 TL yapıyordu 2 sene önce. Tabi bu yazıyı 2017 de yazıyorum, şimdi yaklaşık 180 TL yani. Ama tünele girdiğimizde verdiğimiz paranın karşılığını alıyorsunuz. Koskoca Alp dağlarının 13 km.lik kısmını tünelle cırt diye Fransa'ya bağlıyor. Muhteşem... Aşağıdaki siteyi inceleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=8VJje02rvXM

  Ve buradan Lyon'a doğru uzandık. Lyon'a varmadan Lyon havalimanı oteli Hotel Parkest da kaldık kahvaltısı yoktu ama otel çok güzeldi. Lüx bir oteldi ve çok mutlu ayrıldık buradan.



   Sabah uyandığımızda ilk işimiz Lyon şehrini gezmek. Lyon'a girdik ve arabayı park alanlarının birine park ettik. Sabah saatleri olduğu için şehirde trafik vardı ama şehir çok güzeldi. İlerlediğimiz cadde bir kenarı nehir ve ağaçlıklı idi hoş bir görüntüsü var diyebilirim.

İnternetten alındı
   Lyon, Saone ve Rhone nehirlerinin birleştiği yerde bulunan ışık festivalleri ile ünlü olan hoş bir şehir.


   Fransa'nın güneydoğusunda yer alan bu şehrin eski şehir dene kısmı Unesco Dünya listelerine girmiş. Şehir Interpol merkezini ve uluslararası haber kanalı Euronews'in de merkezidir. Ayrıca Uluslararası Kanser Araştırma Ajansıda bu şehirdedir.


   Lyon'nun kimyasal ve bioteknik sanayisi Avrupa'da önemli bir yer tutar. Ayrıca Fransa'nın bilişim teknolojilerin ve yazılımları da merkezidir.
   İş dünyasının merkezi olan bu yer aynı zamanda Fransız gastronomisinin de merkezidir.





 Caddelerde sokaklarda dükkan dükkan gezerek şehrin merkezine doğru yürüdük....Şehir kalabalık değil çok da turist yok ama ben şehrin sakinliğini çok sevdim.







   Yürüyerek Terreaux meydanına (Place des Terreaux) geldik. Bu meydanda çok hoş mekanlar bulunmakta ayrıca atmosferide ayrı ortama ayrı bir hava katıyor. Çevresinde Belediye binası, güzel sanatlar müzesi ve Bartholdi Çeşmesi var.






Meydan Unesco Dünya Listeleri arasında....


 Bartholdi çeşmesi
(Fontaine des Bartholdi) Amerika'daki özgürlük heykelimi yapan Tredeic Auguste Bartholdi'nin bir eseridir. Roma'daki aşk çeşmesinden kat kat güzel hayran olmamak elde değil.







      Şehri 1 saat kadar turladıktan sonra otoparka gelerek yola koyulduk. Biraz acıkmıştık yanımızdaki sandviçleri yedik ....Yolumuzun üzerinde Marchampt köyü var. Bu yollar bir harika Toskanadan daha güzel geldi birden. Yeşillikler, üzüm bağları, doğanın tüm renkleri çayır çimen gezdik. Burası Fransanın Provence bölgesi.....
     Marchampt köyü Fransa'nın güney doğusunda bulunuyor.




   Buradan Ouroux'a geçtik, burası da Marchampt köyünden farklı değildi. İnanın doğaya doyuyorsunuz ama buraları görmek için kesin araba şart...



    Buradan ayrıldık.... yarın Fransa şatolar yolu yapacağız. Yol üzerinde prefabrik bir otelde kaldık. Campanile Bourges Nord-Saint Doulchard. 3 yıldız bir otel ama Fransa'nın 3 yıldızlı otelleri İtalya'nın 4 yıldızlı otelleri ile aynı kalitede...



Değişik bir deneydi. Ben oteli çok beğendim. Biraz dinlendik uyumuşuz..... 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder