Translate

14 Haziran 2020 Pazar

Ravenna

27.06.2017 


   2017 gezimize İtalya'nın Ravenna şehriyle başladık. Aslında önce uçakla Bolonya'ya geldik. İlk önce kiraladığımız araba ile Slovenya'ya gitmek oradan da rotamızı aşağı doğru kırarak bir gezi planı yaptık. Ama yol üzerinde Ravenna şehrini gezerek gidelim dedik. Biraz arabaya da bu süreçte alışacağımızı düşündük. 1 saat gibi bir sürede Ravenna'ya gelebiliyorsunuz.

   Ravenna İtalya'da Emilia - Romagna bölgesinde yer alan küçük bir şehirdir. Yaklaşık 160 bin kişilik bir nüfusa sahip. İlginç olan İtalya'nın bu küçük şehrinde Unesco Dünya Mirasları listesine toplamda 8 tarihi eserin girmiş olması.
   Şehirde 5. ve 6. yy da ortaya çıkmış bir çok kilise var. Bu kiliselerin şu an bir çoğu müze halinde. Şehrin en büyük özellikleri eşsiz sayılacak mozaiklere sahip olması. Avrupa'daki diğer kiliselere karşın buradaki kiliselerdeki resimler, vitraylar, İsa konulu ve kral konulu figürlerin hepsi renkli taşlarla döşenmiş mozaiklerle süslenmiştir.
    Ayrıca şehirde Sanat Müzesi, Ulusal Müze, Roma ve Bizans kazılarının bulunduğu Archiepiscopal Müzesi, Dante Müzesi, Sant'Andrea Şapeli, Risogimento Müzeleri de gezilebilir.
    Şehir aynı zamanda Adriyatik Denizi'nin kıyısındadır. Daha doğrusu şehir kıyıya 10 km uzaklıkta olup denize Candiano Marina di Ravennna Marinası ile Merkez Garı arasından geçen kanalla bağlanmaktadır. Üstelik Ravenna Limanı Adriyatik Denizi üzerindeki en önemli ticari limanlardan biridir. 
    ''Casal Borsetti'', ''Marina Romea'', ''Porto Corsini'' şehrin kuzey tarafında ''Marina di Ravenna'', '' Punta Marina Terme'' ,''Lido Adriano'', ''Lido di Dante'' ve ''Lido di Savio'' şehrin güneyinde yer alan plajlar. Biz kıyıya kadar inmedik ama Adriyatik denizinde yüzmek isterseniz bu plajları tercih edebilirsiniz. Bu plajların tümüne Ravenna plajları denmektedir.
   Bunların dışında Punte Alberete'de Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın koruma alanı bulunmakta. Yine şehir içinde olan 11 Haziran Parkı ve 1 Mayıs Parkları da vardır. 


   İlk yerleşim Grekler tarafından günümüzden 3000 yıl önce gerçekleşmiş. M.Ö. 2. yy'da Roma İmparatorluğuna müttefik olarak bağlanmış. Daha sonra M.Ö 89 yılında Roma İmparatorluğunun bir parçası olmuş. İmparatorluğun büyümesi ve M.Ö 402 yılında Milan Vizgot'lar tarafından işgal edilince dağlık ve bataklık bir alanın savunmasının kolay olabileceği düşüncesiyle İmparator Honorius Batı Roma İmparatorluğunun başkentini Ravenna yapmış ve burada oturmaya başlamış. Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra kent 476 yılında Ostrogot'ların, 50 yıl sonra da  Bizansların eline geçmiştir. İşte bu dönemlerde şehir Ostrogot'ların ve Bizanslıların mozaikleri ile tanışmıştır. İtalya'nın tarihi mirasına en büyük katkı bu dönemlerde olmuş ve şehre bugün 8 tane Unesco Dünya Mirasları listesinde olan tarihi eser vermiştir. Bizans'tan sonra şehir sırasıyla Lombardiya'lıların, Fransızların, Sakson'ların, Venedik'lilerin ve Papalığın eline geçmiştir. Sonunda 1861 yılında İtalya'ya bağlanmıştır. Dolayısıyla şehirde muazzam bir tarihi doku oluşmuştur.



  Şehre giriş yaptık. Navigasyonla cazibe merkezlerinin bulunduğu yeri işaretledik. Arabayı park ederek yürümeye başladık. Önceden bir araştırma yapmadığım için doğaçlama gezeceğiz.
  İlk önce katedral meydanına geliyoruz. Bu meydanın adı Piazza del Duomo meydanı.


Ravenna katedrali Piazza Dumo meydanına bakmakta. 



   Bu gördüğümüz katedral metropolitan katedrali. Ravenna Duomo şehrin merkezinde olan bir katedral. Katedralde çok sayıda sanat eseri sergilenmekte. Katedral maneviyatının keşfine eşlik eden dini güzergahlar arasında özellikle Kutsal Direnişe adanmış katedraller arasında epey dikkat çekici. İsa Mesih'in Dirilişine adanmış katedral Roma Katolik katedralidir. 
 Katedralin içine girmedik önünden geçerek arka tarafında bulunan San Vitale Bazilikanesi'ne geldik. 


   San Vitale Kilisesi (Bazilikanesi) yapımı muhtemelen 537 yılında başlanmış ve 547 yılında Aziz Vitalis'e adanmıştır. San Vitale geç antik erken Bizans döneminin en önemli kiliselerinden biri olarak kabul edilmekte. Şehir Ostrogot'ların elinde iken Bizans imparatoru I. Justinianus'un Ostrogot Krallığına sürdürdüğü savaş sırasında yapılmıştır. Yunanlı Julianus Argentarius adında bir bankacının finansı ile yapılır. Merkezi kubbeli olan bu kilise sekizgen biçimde inşa edilmiş ve özellikle içinde barındırdığı mozaiklerle ünlüdür. Bu mozaikler arasında en ünlüleri I. Justinianus ve karısı Theodora'nın portlerinin mozaikleridir.

I. Justinianus'un karısı Theodora 
Kayser I. Justinianus 
Kayser I. Justinianus 
sağ tarafta Baş Komutan Belisarius ve askerler sol yanında
Bankacı 
Julianus Argentarius, piskopos Maksimianus ve din adamları
   San Vitale Kilisesi mozaikleriyle epey bir turist çekmekte. Mozaikler hem duvarda hem de zeminde mevcut. Kubbede bulunan mozaiklerin dışında çoğu görülebilir nitelikte olan mozaiklerin yıllara rağmen renklerindeki etkiler ve canlılıklar kaybolmamış.
     San Vitale Kilisesi 1996 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesinde yerini almıştır. 7 Ekim 1960 yılında XXIII. Papa Ioannes tarafından kiliseler arasında şeref ünvanı kabul edilen ''Minor Bazilika'' ünvanını almıştır.
   Bina sekizgen biçiminde olup tamamı tuğla ile örülmüştür. Kubbenin dekorasyonunun 18.yy'a ait olduğu biliniyor.


  

  

    Bazilika'nın 500 metre ilerisinde ise Bazilikaya bağlı Neonian Vaftizhanesi bulunmakta. Katedralin kuzeyinde bulunan Neonian Vaftizhanesi bir Roma dini yapısı olup Ravenna'nın en eski yapılarından biridir. Yapının eski bir Roma Hamamı üzerine kurulduğu bilinmekte. 
   Muhtemelen Piskopos Ursus tarafından 5. ve 6. yy'da Bazilika'ya bağlı olarak yanındaki katedral ile birlikte Galla Placidia'nın oğlu III. Valentinian döneminde inşa edilmiştir.                   Yapılan mozaiklerin tamamlanması ise Piskopos Neon zamanında 450-475 yılları arasında olmuştur. Adınıda bu Psikopastan almıştır.




  Neonian Vaftizhanesi de sekizgen şekilde yapılmış olup içi mozaiklerle kaplıdır. Tavanda bulunan mozaikleri mutlaka görmelisiniz. Mozaikte ortada  bulunan vaftiz havuzundan suyun yansıması ile vaftiz edilen kişi ile İsa'nın suya girmesi anlatılmıştır.
 Bu yapı da tuğlalarla örülmüş sekizgen biçimindedir. Yapılan kazı çalışmalarında bir zamanlar arka tarafında bulunan Spirito Santo kilisesinin bir parçası olduğu ortaya çıkmıştır. 


   6. yy ilk yarısında Ostrogot Kralı Teodorik zamanında yaptırılan Aryan Vaftizhanesi diğer orijinal adıyla ''Il Battistero degli Ariani''  Arian mezhebinden ayırmak için Ortodokslar için    Neonian Vaftizhanesi yaptırılmış ve Ortodoks Vaftizhanesi olarak da anılmaya başlamış.
   Aryan mozaiğinden ilham alan Neonian Vaftizhanesi'ni de aynı ikonografik yapısını göstermektedir.








  Bu gördüğümüzde Aryan Vaftizhanesi. İtalya'da Aryanlar için inşa edilmiş tek vaftizhane burası imiş. Vaftizhanenin orijinal temeli halen 3 metre aşağıdadır. Binanın sekizgen olmasının sebebi de haftanın yedi gününe ilaveten Diriliş ve Ebedi Yaşam gününün toplamı anlamına gelmekteymiş. Öyle ya da böyle bina Erken dönem Hristiyan vaftizhanesi için güzel örneklerden sayılmaktadır.


   Tavandaki mozaik Vaftizci Yahya'nın Hazreti İsa'yı Ürdün nehri kıyısında vaftiz edişini
anlatmakta. Etrafına da yine mozaikten havariler işlenmiş. Bu eserde Unesco Dünya Mirasları Listesinde yer almaktadır.



   Bazilika bahçesi içerisinde Roma İmparatoriçesi Galla Placidia Mozalesini de gezebilirsiniz. Galla Placidia Bizans anıt mezarının kubbesi de eşsiz mozaik süslemelerle kaplıdır. Galla Placidia Roma da ölmüş ve oraya gömülmüştür. Dolayısıyla burası sözde anıt mezardır.


  1996 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesine dahil edilen bu türbe M.S. 420 - 425 yılı civarında inşa edilir. Çok küçük görünmesine karşın içine girildiğinde oldukça büyük bir görünüme sahiptir. Dışında görülecek çok bir şey yok ama içi olağanüstü.



   Mozalenin içindeki mozaiklerin göz kamaştırıcı olmasından dolayı kubbenin içi büyük görünüyor olabilir. 1577 yılında çıkan yangında mozaikler korunabilmiş. Buradaki en önemli mozaik ''iyi çoban İsa mozaiği''


                                                           İyi çoban İsa

  
  Aelia Galla Placidia Roma İmparatoru I.Theodosius'un kızı Gotların Kralı Ataulf'in karısı olmuş daha sonra eşinin ölümü üzerine Batı Roma İmparatoru III. Constantius'un karısı olmuştur. Bu evlilikten III. Valentinianus doğmuştur. Bu dönemde üvey kardeşi Batı İmparatoru başkenti Ravenna'ya taşınan Honorius ölünce oğlu Valentinianus çok küçük olduğundan onun adına ülkeyi yönetmiştir.
M.S. 392 yılında bugünkü İstanbul'da (Konstantinopolis ) doğan ve M.S. 450 yılında Roma da ölen Galla Placidia'nın bu görkemli anıt mezarı 5.yy Roma ve Bizans tarzında yapılmış mozaikleri kendisine ait olup olmadıkları belirsizliğini korumakta. 
  Ravenna'da Unesco Dünya Mirasları Listesinde yer alan gezdiğimiz ve diğer gezilecek yerleri de sıraladım. 
Galla Placidia Anıt mezarıyapımı 4. yüzyılın ilk yarısı), 
Ortodoks Vaftizhanesi yada Neoniano Vaftizhanesi (Yapımı yaklaşık 430 ve dekore edilip süslenmesi yaklaşık 458), 
Ariani Vaftizhanesi (yapımı 6. yüzyılın ilk yarısında), 
San Vitale Bazilikası (yapımı 6. yüzyılın ilk yarısında),dışında Unesco Dünya Mirasları Listesine gire diğer eserler aşağıda listedeki gibi verilmiştir.
Başpiskoposluk Şapeli ya da Cappella Arcivescovile (Yaklaşık 500 yılında), 
Sant’Apollinare in Classe Bazilikası (Yapıma başlangıç 6. yüzyıl ve kısmen yeniden yapılması 6. yüzyılın ikinci yarısı) 
Theodoric Mozalesi veya Teodorik Anıt Mezarı ( Yaklaşık 520 yılında) 
Sant’Apollinare Nuovo Bazilikası veya (Takdis edilip açılması 547 yılında ).
  
  Biz maalesef hepsini gezmedik. Zaten şehre geldiğimizde akşam üstü 4 gibiydi. Çoğu müze kapanmaya başlamıştı bile. Şimdi şehrin merkezini ve Dante'nin mezarını göreceğiz. Buradaki eserleri ve şehri gezmek isterseniz en az 2 gün ayırın derim.

    

     Şimdi şehrin ana meydanı Piazza del Popolo'ya doğru ara sokaklardan geçerek yürüyoruz. Şehrin ana meydanı olan Piazza del Popolo'ya ulaşmak için Palazzo Rasponi'ye doğru ilerliyoruz.


Eski evler balkonlar kapıları çok güzel bayılacaksınız.














 Santa Maria del Suffragio Kilisesi, 1701-1728 yılları arasında Beata Vergine dei Suffragi Konfraternity tarafından inşa edilmiştir. Carlo Fontana'nın oğlu olan mimar Francesco Fontana tarafından tasarlandı.



Cephenin kabartmaları Ravenna'lı sanatçılar Celio ve Giovanni Toschini'nin çalışmalarıdır.




  Aynı şekilde binanın üst kısmı alt tarafa iki yandan adalet ve sadakat heykelleri ile birleştirilmiş çalışmalarda heykeltıraşlar Celio ve Giovanni Toschini'nin çalışmasıdır.



   Ravenna şehri için sıra dışı bir çizgiye sahip olan Barok kilisesinin bir şapeli sekizgen biçimdedir. Oldukça dikkatimi çeken şey ise binaların sekizgen biçimde yapılmış olmaları niye altıgen değil de sekizgen?



  Kilisenin iç kısmını gezmedim. Bu saatte kapalı idi. Ama gezmek isterseniz iç kısımda zengin Barok süslemeler ve her biri  Antonio Martinetti'nin eserleri olan sekiz heykelin bulunduğu sekiz şapel, bulunmaktaymış. Ayrıca içeride bulunan sunağın arka duvarında da Meryem Ana'nın doğuşunu temsil eden Andrea Barbiani tarafından çizilen bir tabloda mevcutmuş.


     Piazza del Popolo meydanına geldik. Meydan şehrin merkezidir ve 13. yy'ın sonlarında Da Poleta ailesinin şehri yönettiği sıralarda Bernardino Poleta'nın ikametgahı Ravenna'nın ana meydanına inşa edilmiştir. (La Residenza di Bernardino da Polenta). Bir kaç yıl sonra meydana Romagna rektörünün (Palazzo del Rettore di Romagna) evi inşa edilir. 

     İlk orjinal meydan şu andakinden çok farklıymış. 1470-1480 yılları arasında Venedik'liler tarafından meydan tekrar inşa edilir ve Venedikte bulunan St Mark Meydanının benzeri şeklinde yapılır. Ayrıca Belediye sarayını ''Venedik Sarayı (Palazzetto Veneziano)'' da inşa ederler. 
   Ravaenna Papalık Devletleri döneminde teokratik devletin bir parçası hatta bu devletin idari merkezi olur. 1544 yılında rektörün evi ve Venedik Sarayı'nın bir bölümü genişletilerek Kardinalin ikametgahı ve şehrin diğer bütün Katolik bölümleri de Apostal Sarayına dönüştürüldü.
   1641 yılında Polenta'nın evi yıkılır ve yerine Pallazzo Merlato olarak bilinen belediye binası yapılır. Venedik sarayı ile birleştirilir. Psikoposun 17.yy sonundaki ikametgahı da yenilenmiş ve genişletilmiştir. 



  1483 yılında da sarayın önüne de granitten yapılmış iki sütun inşa edilir. Bu heykeller Aziz Mark'ın Aslanı heykeli ve Koruyucu Aziz Apollinare'nin heykelleridir. Daha sonra Aziz Mark'ın Aslanı heykeli yerine Aziz Vitalis'in heykeli getirilmiştir. 1509 yılında Ravenna Papalık devletinin kontrolü altına girdiği zaman bu heykelin yerine Bologna'da işkence görerek canlı canlı gömülen Papa II. Ravenna'lı Milanlı Aziz Vitalis'in heykeli konmuştur.





    Piazza del Popolo meydanı ilk olarak II. Vittirio Emanuele'ye adanmış ve 1946 yılında İtalya'da Cumhuriyet kurulmasından sonra adı değiştirilmiştir. İlginç bir bilgi Ravenna İtalya Cumhuriyetin'in kurulmasında en çok oyu veren bir şehirdir. Nüfusun yüzde 80'i Cumhuriyet lehine oy vermiştir. 
    Meydanda günümüzde Belediye sarayı ve bankalar, kafeler ve alışveriş dükkanları bulunmakta. Meydan aynı zamanda sosyal bir alan olup kamu olaylarının sahnelendiği yerdir. Konserler festivaller fuarlar hep bu alanda gerçekleşmekte. 



    Sağ tarafta gördüğünüz Ravenna Belediye Binası 1981 yılında Da Polenta ailesine ait olan binanın kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Günümüze 15.yy'ın ilk yıllarından kalma giriş basamakları, merdiven önündeki tonoz ve bir kaç mimari izden başka orijinal pek bir şey kalmamıştır.
    Meydanda biraz vakit geçirdikten sonra Dante'nin mezarının bulunduğu yere gidiyoruz. Çok programlı olmadığımız için cep telefonundan map-me programı ile cazibe merkezleri diye yazınca gideceğimiz yeri gösteriyor. Giderken Piazza Giuseppe Garibaldi meydanından geçiyoruz. Meydanda ayrıca Garibaldi'nin bir de heykeli var.


   Meydanın ortasında bulunan ve Garibaldi'nin ölümünden on yıl sonra 1892'de açılışı yapılan Giuseppe Garibaldi anıtı Giulio Franchi tarafından inşa edilmiştir. İlk olarak San Francesco Kilisesi'nin önüne yerleştirilen heykel 1936 yılında Piazza Giuseppe Garibaldi meydanına taşınmıştır.




   
   Dante'nin bulunduğu mozalenin sokağına giriş yapıyoruz. Floransalı ünü şair ve politikacı Dante'nin mezarının (Tomba di Dante) bulunduğu sokak Via Dante Alighieri 9'a geldik.






































 Dante Alighieri İtalyan şair ve siyasetçisidir. Biz onu yaş otuz beş şiirinde geçen ''Dante gibi ortasındayız ömrün'' mısralarından hatırlıyoruz. Ahirete yapılan bir yolculuğu anlatmakta  olan ve Cehennem, Araf ve Cennet olmak üzere üç ciltte toplanmış olduğu İlahi Komedya eseri Dünya Edebiyat Tarihinin en büyük eserinden biri olarak kabul edilir. Eser aynı zamanda Modern İtalyanca'nın da temelini oluşturmuştur.

1265 yılında Floransa'da doğan Dante Akighieri, Beyaz Guelph partisine üyeliği nedeniyle 1303 yılında politik sebeplerden dolayı şehri terk etmek durumunda kalmıştır. Bir süre Verona'da yaşadıktan sonra Ravenna'da yönetimde bulunan Da Polenta ailesinin daveti üzerine Ravenna'ya gelmiştir.. İlahi komedyanın son bölümünü Ravenna'da yazan şair 1321 yılında Venedik'e barış elçisi olarak gönderilmiştir. Yine aynı yıl sıtmaya yakalanmış ve Ravenna'da ölmüştür. Cenaze töreni mezarının arka tarafında bulunan San Francesco Bazilikasında yapılmıştır. Şehrin yöneticisi Guido Novello da Polenta, Dante için görkemli bir mezar inşa etmek istemiş ama o sıralar maddi gücü elvermediği için proje tamamlanamamış ve Dante Fransisken kilisenin bodrumuna gömülmüştür.
  1396 ve 1429 yıllarında da Dante'nin memleketi Floransa, kalıntılarının geri getirilmesi için istekte bulunmaya başlar. Dante'nin bedeninin geri dönmesi için nafile iki başarısız girişim gerçekleştirilir. Nihayet Ekim 1519 yılında Michelangelo'nun da üyeleri içinde bulunan
   Accademia Medicea, papaya cesedin iadesi için dilekçe verdi. Geri iade dilekçesini kabul eden Papa kemiklerin bulunduğu lahiti Floransa'ya usulüne uygun olarak götürmesi için bir heyet gönderdi. Lahiti almak için Ravenna'ya gelen Toskana Heyeti lahitin içini boş bulurlar. Çünkü Fransisken keşişleri manastır ile mezar arasındaki duvarda bir delik açarak Dante'nin kemiklerini gizlice almışlar Manastıra saklamışlardır. 1677 yılında keşişlerden biri olan Antonio Santi şairin kemiklerini teşhis edip sergiler. Daha sonra kemikler yeni bir kutuya konur. 1692 yılında silahlı koruma altında yeni Lahit restore edilir. 1781 yılında, Papalık müsteşarı Kardinal Kegate Luigi Valenti Gonzaga, mimar Camillo Morigia 'ya mozele yapması için görevlendirir. Böylelikle tasarımı Morigia ait olan türbe inşa ettirilmiş ve lahit buraya konulmuştur.
  1810 yılında Napolyon Bonapart'ın işgali sırasında zamanında da mezarın bulunduğu manastır tekrar tehlikeye düşünce rahipler Dante'nin kalıntılarını bu kez, San Francesco Bazilikası ile Braccioforte Şapeli arasındaki bir kapının altına sakladılar. Rahipler tarikattan çıkmaya zorlandıktan sonra tabutun yeri hakkındaki bilgilerde kaybolur.
  1865 yılında San Francesco Bazilikası'nda restorasyon çalışmaları sırasında tabut tesadüfen bulunur. Bunun üzerine Ravenna Belediyesi, keşfi araştırmak için bir komisyon kurar. Patologlar ve hattatlardan oluşan bir ekip tarafından raporlar sunulur. Baş patolog Profesör Giovanni Puglioli kemikleri yeniden bir araya getirir. Mayıs 1865'te Dante'nin doğumunun 600. yılını kutlamak için Morigia'nın mozolesine tekrar defnedilir. Hatta definden önce Braccioforte Şapeli'ne yerleştirilir ve özel olarak inşa edilmiş ahşap ve kristal bir lahitte iki gün boyunca sergilenir. Yüzlerce insan onları görmek için akın eder.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Ravenna sürekli bombalandığından şairin kalıntıları bir kez daha Mart 1944 yılından 19 Aralık 1945 yılına kadar bahçeye saklanmıştır. Savaşın bitimiyle de gömüldüğü yerden çıkarıp tekrar mezarına konulmuş.
   Dante Türbesi Dante Alighieri'nin mezarı üzerine neo klasik tarzda inşa edilmiş bir anıttır. Türbe şairin ölümününden 400 yıl sonra 1780 yılında inşa edilmiştir.









  Basilico di San Francesco (Aziz Fransis Bazilikası) ve 23 Mart 1944 -19 Aralık 1945 Tarihleri Arasında Dante’nin Kemiklerinin Saklandığı Yer.






   Dante'nin türbesinin hemen yanında San Francesco bazilikanesi ve San Francesco meydanı bulunmakta.


    San Francesco Bazilikasının yapımı 9. ve 10. yy'a dayanmaktadır. Hem içi hem de dışı bir kaç kez restore edilmiştir. Bazilika eski bir kilisenin bulunduğu yere inşa edilmiştir. 
   İlk olarak 450 yılında Ravenna Piskoposu Neo tarafından inşa edilmiş ve kutsal havariler Aziz Peter ve Aziz Paul'e ithaf edilmiştir. Bu yüzden kiliseye Havariler Kilisesi de denilmektedir.
   Kilise daha sonra yıkılır yerine daha büyük bir kilise inşa edilir ve yüksek bir de çan kulesi eklenir. Yeni kilise San Pietro Maggiore ve Aziz Peter'e adanmıştır. Kilise 1261 yılında Fransiskenler'e teslim edilir ve Assisi'li Francis'e adanır. Dante Alighieri'nin cenazesi 1321 yılında bu kilisede kılınır.


     1500-1700 yılları arasında kilise tekrar tekrar restore edilmiş ve Barok sunaklar ve süslemeler eklenmiştir. En önemli restorasyon 1793 yılında Pietro Zumagli tarafından yapılmıştır. Bu restorasyondan kısa bir süre sonrada Ravenna Fransızlar tarafından işgal edilir ve 1810 yılında manastır basılır, binalara yetkililer tarafından el konur ama kilise açık tutulur. 1918 ve 1921 yılları arasında Dante'nin doğumunun 600. yaş gününde kilisedeki tüm radikal Barok eklemeler kaldırılarak ve orijinal tarzına uygun şeylerle tekrar restore edilir. Dante'nin en bilinen eseri olan İlahi Komedya'ya dayanan kilisenin içinde yeni bir dekorasyon planı için yıl dönümün de bir yarışma düzenlenir. Adolfo De Carolis yarışmayı kazanır ama ani ölümünden dolayı eserinin kalan kısmı gerçekleşemez.
   Mahzen 1926 ve 1970 yılları arasında bir kez daha restore edilir ve 1949 yılında Fransiskenler bir kez daha kilisenin yönetimini ellerine geçirirler kiliseyi kilise olarak işletmeye devam ederler.



   Kilisenin mahzeninde bulunan ve epey dikkat çeken su sarnıcı. Deniz seviyesinin altında olan su sanki küçük bir yüzme havuzu görünümünde. Tabanında geometrik şekillerle bezenmiş antik mozaikler mevcuttur.










   Bu ev Dante'nin ev sahibi Guido da Polenta'nın evi olduğu düşünülen ev. 1397 yılında Rasponi ailesine verilen ev 1541'de "Casa del kanton" olarak bilinen fabrika yeniden yapılandırılmış ve evin bir kale gibi görünmesi sağlanmıştır. Daha sonra "domus magna" olarak adlandırılan konut, ailenin bir üyesinden diğerine geçmiştir. 1876'da ev Giuseppe Bellenghi'ye satılmıştır. Ana katta 1850-1880 yıllarında kalma tavan süslemeleri bulabilirsiniz.




 Artık Ravenna'dan çıkma vakti. İnanılmaz bir şehir olduğunu söylemek isterim. Her yerinden tarih sanat fışkırıyor. Sokakları, binaları, özellikler mozaikleri.....kesinlikle görülmesi gereken bir yer. 

 Akşam Livenza 'da bulunan Hotel Al Barco' da yer ayırttık.