Verona , Venedik

10. Gün  (10.07.2014)

  

   Milano’da muhteşem bir kahvaltı yaptık. Servis yapan garson 60 yaşlarında çok kibar ve görgülü bir beyfendiydi, Çok garip geldi bize filmlerde seyrettiğimiz İngiliz saraylarındaki uşaklarına benziyordu. 
   Kahvaltıdan sonra yola koyulduk. Milano’dan çıkmamız 1 saati buldu ,inanılmaz bir sabah trafiği vardı, Sinirler gerildi tabi, yollarında sürekli yapım aşamasında olması 3 saatlik Venedik yolunu 7 saate çıkardı.
  Yol üzerinde Caravaggio bölgesinde Santuario Di Caravaggio manastırı da ziyaret ettik 

  Caravaggio yu gezdikten sonra Verona ya gittik, inanılmaz bir yağmur bizi karşıladı, dolayısıyla burayı araba ile gezdik ama Verona ve Como gezmek isteyip de gezemediğimiz yerler oldu ve Verona turunu yaptıktan sonra Venedik’e vardık

   Çok kötü ve uzun bir yoldan sonra nihayet Venedik'e vardık. Hava açılmaya başlamıştı. Ama Verona' da yakalandığımız yağmuru asla unutamayacağım.
   Karadan adaya doğru ilerlerken büyük bir köprüden geçiyorsunuz, süper görünüyordu ama arabayı park edene kadar yarım saat geçti. Nihayet park ettik. Nasıl kalabalık, ben aslında bu kadar turistik olmuş kalabalık yerleri pek sevmiyorum ama işte burası Venedik diye bir heyecanlandık. Yinede ayrılırken aynı kanaatim devam etti.Tabi haksızlık etmeyelim gerçekten güzel, ama çok etkilendim mi hayır. Şimdi Venedik' ten muazzam resimler.

   Şehir yüzlerce köprü ve kanalların üzerine inşa edilmiş.Tam tamına adalar birbirine 400 kanal ve 170 köprü ile bağlanıyor. Yok böyle bir şey. Şehirde kara parçası yok buda şehri cazip kılan etmenlerden. 

  Kanalların yanındaki evlerin bir çoğu rutubetten bakımsız bir halde, içinde yaşayan insanlar var, Venedik de olsa bu evlerde yaşamak istemezdim.

  Venedik' de en çok yakışıklı olduğu söylenen gondolcuları merak ederdim, ama nerede hepsi kaymıştı. Bir tane yakışıklı görsem gam yemeyecektim.

  Ortaçağlar ve Rönesans dönemi boyunca denizlerin hakimi olan Venedik Cumhuriyeti 13. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar sanatta ve ticarette en önemli merkez konumundaymış.

118 ada üzerine kurulu şehirde, doğal güzelliği, mimarisi ve sanat eserleri ile meşhurdur.

  Rönesans döneminde, birçok sanatsal hareket olmuştur. Venedik aynı zamanda ünlü opera yazarı Vivaldi'nin doğduğu şehir olarak da bilinir.

     Ara sokaklarda birbirinden güzel hediyelik eşya satan dükkanlar var. Gelirseniz mutlaka buralara uğramalısınız. Benim çok dikkatimi çekti.

  
    Resimdeki kadının kıyafetine, bakımına ve değişikliğine bakın, köpeğini gezdirmiş evine giriyor.

     3 saat boyunca Venedik'i turladık ama bu şehirde gezilecek yerler hakkında önceden bir bilgi edinmediğim için gördüğüm yerler hakkında bir fikrim yok, sadece gezdik, spagetti ve pizza yedik, dondurma yedik.
Bol bol resim çektik, belki 20, 30 tane köprüden geçtik bir o kadar da kanal. Çok etkilendik tabi ki.. Görülmesi gereken bir yer. Tekrar gelmeyi düşünüyorum San Marco meydanını ve Aşıklar köprüsünü göremedik. 
    Venedik turist kaynıyor, ister istemez ticarethaneye çevrilmiş zaten çok pahalı. Yakında da suların altında kalacakmış diyorlar gidecekseniz bir an önce gidin...Şaka bir yana tekrar gelip görmek istediğim yerlerden birisi.
    Venedik'in ayrılarak Udine şehrinde kalmaya karar verdik ve Udin'de yer ayırdık .Yola koyulduk. Bir masal daha bitti.

       Udine vardığımızda oteli bulmakta epey zorlandık daha sonra İtalyan jandarması bize arabayla otele kadar eşlik etti, eğlenceliydi.