8. Gün (8.07.2014)
Bugün yapacağımız en güzel şey İsviçre’nin
en tanınmış dağlarından biri olan Jungfrau dağına çıkmak, Jungfrau anlam olarak bakire demekmiş. O yüzden güler
yüzlü İsviçreli resepsiyonistten Jungfaru giden trene binilecek interlaken
bölgesine nasıl gidileceğini öğrendikten sonra yola düştük. Bugün çok yağmurlu İnterlaken
bölgesi de böyle ise hiç çıkamayız diye hayıflandık. Bu dağ deniz seviyesinden
4.158 m yüksekliğin de olup Bern Alplerinin en yüksek 3. Dağıdır ve Eifer ve
Mönch ile bir üçlü grup oluşturuyor.
Jungfrau, güney sınırında olan
bölgeler Jungfrau, -Aletsch –Bietschorn ile beraber UNESCO-Dünya
doğa miraslar listesine alınmıştır.
İnterlaken bölgesine geldiğimizde ne
yapacağımızı şaşırdık, çok fazla araştırma yapmadığımız için neyi nasıl
yapacağımız bilemedik sonunda arabayı park edecek bir yer bulduk ama tren
istasyonuna yürüyene kadar sırılsıklam olmuştuk. Sonunda bilet kuyruğuna girdik.Tren 3 bölgeye çıkıyor sadece 1. Bölgeye gidiş geliş 500 Tl , bende çok
anlamlı olmayacağının düşünerek vazgeçtim, hava çok kötüydü ve bir şey görülmeyecekti. Ayrıca bu havaya göre de giyinmemiştik. Temmuz ayında Şubat havası yaşamaya başladık.
Bu yüzden
hayal kırıklığı ile araba geri döndük. Bu arada donmuştuk ta, tam geri dönerken bir
teleferik gördük bari ona binelim dedik. Bindik ve tepeye çıktık buradan kayak
yaparak iniyorlar yada bu mevsimde trekkingi tercih ediyorlar ama ben bu kayak
bölgesinde daha fazla kalmak istemedim çünkü çok yağmurlu ve soğuktu, daha
sonradan şunu öğrendim ki bu kayak bölgesine tam tecrizatlı gelmelisiniz nerede
ne yapılır bilmelisiniz ve iyi bir araştırma yapmalısınız, sonradan yaptığım
araştırmalarım sonucu bilgilerimi size özet geçeceğim. Tek içimde kalan trenle dağa çıkmamak oldu.
Öncelikle sırtını Alp Dağlarına dayayan İnterlaken bölgesinden, Alp dağlarının uçsuz bucaksız yerlerine ulaşmak mümkün, dağları da bölge bölge ayrılmış durumda; hangi bölgeye gidip hangi dağın tepesinde olmak istediğinizi kendiniz belirlemeniz gerekiyor.
Bu hem parayla alakalı bir durum hem de
zamanla, Jungfraujoch zirvesine çıkmak oldukça pahalı bir deneyim, üstelik
gelmişken kapsamlı bir gezi olacaksa ona göre iyi araştırın derim. Tabi gelince
1, 2 gün bu bölgeyi tanımalısınız. Ne yapmak istediğine karar verdikten sonra
biletleri ona göre almakta fayda var bunun için en kapsamlı site
http://www.jungfrau.ch/en/sommer/start/ adresi her türlü bilgiyi buradan
edinebilirsiniz. Sabah en erken tren diğer tarifelere göre daha ucuz olduğunu da belirteyim.
Bindiğimiz teleferik |
Teleferikten indikten sonra arabamıza binerek ve bu
bölgeleri hiç tanımadığımıza karar vererek İtalya’ya doğru yola çıktık. Çıktık
çıktıkta üstelik Alpleri aşacağımızı da bilerek bu yola nasıl bir cesaretle
girdik. Kendimizi kutluyorum. İnanılmaz bir tırmanış , göllerin arasından akan
şelalelerin, ağaçların mavi ile yeşilin birbirine girdiği bu muhteşem yerlerden
tırmandıkça tırmandık geriye doğru baktığımızda zaten Alplere tırmanmışız, en
tepeye vardığımızı zannederken tekrar tırmandık, sislerin arasından korkunç
köprülerin üzerinden, tünellerden geçtik hava sıcaklığı gittikçe düşmeye
başladı ve sonunda yaz ayında -1 dereceyi gördük kar yağıyordu inanılmazdı.Daha
sonradan çektiğim resimlere bakarak geçtiğimiz yerlerin Grimselpass dağ geçidi,
Rateicboden barajı ve Simplon Geçidi olduğunu keşfettim.
Grimsel (Almanca: Grimselpass) bir a dağ geçidi İsviçre’den geçen Bernese Alplerinin geçiş bağlantısının sağlayan geçit olup 2164 metre yükseklikte bulunmakta. Yol normalde yüksek te olduğu için çok karlı oluyormuş Ekim ve Mayıs ayları arasında da kapalı oluyormuş. Neyse ki biz Temmuz ayında idik ama yine de kötü havadan dolayı buraları keşfedemedik
Hava güzel olsaydı idi Rateich gölünün üzerinde Rateicboden biz barajı böyle görenekti. Ama biz sisler içinde maalesef böyle gördük. Sisler içinde kaybolduk. Üstelik epey soğuk |
Bu bölgede programımızda olan Triftbrücke bölgesi
vardı, biz onu bulamayız diye es geçmiştik ama buradaydı işte ama bu havada bu
asma köprüye gidilemezdi…Gidilirdi de dönülmezdi. Burayı çok araştırmıştım ama
nasip olmadı hava olayının ayarlamak bir şans. Ama bu tür yerleri gezmeyi
sevenler için aşağıdaki siteyi kullanabilirsiniz Bende tanıtım amaçlı internetten bir kaç resim paylaşıyorum sizinle, Eğer maceracı bir ruhunuz varsa mutlaka gidin buraya derim
Alp dağlarının tepesinde Simplon Geçidi, (İsviçre'nin güneyinde, Pennine ve Lepontine Alpleri arasındaki dağ feçidi) (Simplonpass) geldik ve arabayı park ettik, birden tepelerden çocuklar fırladılar dikkatlice baktık büyük bir manastır var buralarda eğitim görüyorlar, film gibi.
Fotoğraf çektiğimiz yerden tekrar şehre indik arabayı park ederek wifi si olan bir restaurant aradık. Sonunda güzel şirin bir Pizzacı bulduk. Pizza muhteşemdi özellikle yanında verdikleri şarap harika idi. Burada kendimize bir otel ayarladık ve oraya doğru yola koyulduk. Daha sonradan bu pizzacıda verilen ev şarabının tadını asla unutamayacağım adının alsaydım yazacaktım.
Otelimize vardığımızda gerçekten güzel bir otel seçtiğimizi düşündük.Otel Brisino Almanya da ki gibi yada İsviçre’deki gibi konforlu değildi ama çok şirindi ve üstelik tam filmler de seyrettiğimiz oteller gibiydi.
Daha sonra yolumuza devam ettik.
Alpler sona erdiğinde hava da ısınmaya başlamıştı , İtalya sınırına vardığımızda hala en yukarıdaki yaşamda aklım kalmıştı,
Sınırdan geçtik ve işte artık İtalya dayız. Alpler'den İtalya’ ya tuhaf görünen dağların ve geçitlerin
arasında uzunca bir yol alarak geçiyorsunuz, düzlüğe geldiğinizde artık İtalya da
olduğunuzu insanların araba kullanmalarından bile anlıyorsunuz. Düzensizlik ve
kuralsızlık başlamıştı birden.Havası hemen değişmişti, Türkiye'ye mi geldik ne oluyorsunuz.
İlk geldiğimiz bölge Stresa denen ,İtalya’nın Piyemonte bölgesinin Verbano- Cusio- Ossala iline bağlı olan bir komündür. Stresa Maggire Gölü kenarında kurulmuş ufak bir beldedir ve Alp Dağlarını geçen Simplon geçiti ve demiryolu Simplon tünelinin güneyindedir. Beldenin doğa güzelliği; enteresan tarihsel ve mimarı niteklikleri dolayısıyla, 20. yüzyıl başlarından itibaren beldenin en önemli geçim kaynağı gittikçe artan turizmi olmuştur.
İlk geldiğimiz bölge Stresa denen ,İtalya’nın Piyemonte bölgesinin Verbano- Cusio- Ossala iline bağlı olan bir komündür. Stresa Maggire Gölü kenarında kurulmuş ufak bir beldedir ve Alp Dağlarını geçen Simplon geçiti ve demiryolu Simplon tünelinin güneyindedir. Beldenin doğa güzelliği; enteresan tarihsel ve mimarı niteklikleri dolayısıyla, 20. yüzyıl başlarından itibaren beldenin en önemli geçim kaynağı gittikçe artan turizmi olmuştur.
Stresa’ ya girer girmez benzersiz ve
büyüleyici bir hava sizi sarıyor. İklimi, çiçek bahçesi, Borromeo Adaları,
sanatsal ve mimari güzelliği ile büyülendiğiniz otelleri göl kenarında dizilişleri. Göl muhteşem
sizi içine çekiyor sanki
Biz bu şehri ertesi gün dolaşmaya karar verdik otel aramadan önce turumuzu Mottarone Tepesine çıkarak bitirelim dedik. Aslında buraya çıkan bir teleferikte var ama bizim için çok geç olmuştu, arabayla çıktık. Ama ne çıktık çık çık bitmiyor. Bugün zaten Alpler'e çıkmaktan yorulmuştuk ve buraya da çıkmaktan vazgeçtik, 7 km çıktıktan sonra resim çektik ve geri dönmeye karar verdik, çıkmaktan yorulmuştuk, üstelik çok acıkmıştık .
Biz bu şehri ertesi gün dolaşmaya karar verdik otel aramadan önce turumuzu Mottarone Tepesine çıkarak bitirelim dedik. Aslında buraya çıkan bir teleferikte var ama bizim için çok geç olmuştu, arabayla çıktık. Ama ne çıktık çık çık bitmiyor. Bugün zaten Alpler'e çıkmaktan yorulmuştuk ve buraya da çıkmaktan vazgeçtik, 7 km çıktıktan sonra resim çektik ve geri dönmeye karar verdik, çıkmaktan yorulmuştuk, üstelik çok acıkmıştık .
Otelimize vardığımızda gerçekten güzel bir otel seçtiğimizi düşündük.Otel Brisino Almanya da ki gibi yada İsviçre’deki gibi konforlu değildi ama çok şirindi ve üstelik tam filmler de seyrettiğimiz oteller gibiydi.
Gece otelin barına indik, barda
Dünya kupasının seyrediyorlardı.
Almanya 7
Brezilya 1, ilginç bir maça tanık olduk. Yarınki programı yapıp yattık. Çok ama
çok yorulmuştuk. Değdi doğrusu .... Alp havası vurmuştu bizi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder