Translate

6 Haziran 2022 Pazartesi

Dozza, Bologna

 8.Temmuz.2017

  Bologna'daki otelimizden ayrıldık. Önce Dozza'ya gidip sonra tekrar Bologna'ya döneceğiz şehir içinde bir otel bulup Bologna'yı tekrar gezmeyi düşünüyoruz,                                                                       Dozza  Emilia-Romagna bölgesinde Bologna iline bağlı bir İtalyan komündür. Emilia-Romagna İtalya'nın 1948 Anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden birisidir. Tarihi Emilia ve Romagna bölgelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. 

    Emilia-Romangna bölgesi Avrupa'nın en zengin ve gelişmiş bölgelerinden biri olup İtalya'da kişi başına gayri-safi-millî-gelirin en büyük değerinden aşağı doğru sıralamasına göre üçüncü bölgedir. Bölgenin başkenti olan Bologna şehri İtalya'da hayat kalitesi bakımından yapılan sıralamada en baş sırayı almaktadır ve gayet gelişmiş ve modern sosyal hizmetler sağlayan şehirdir. Emilia–Romagna dünyanın başlıca kültürel ve turistik merkezlerinden biridir. Çok sayıda Rönesans döneminde gelişen Modena, Parma, Ferrara gibi şehirlere sahiptir. Bölge Ferrari, Lamborghini, Maserati, Ducati gibi önemli otomotiv sanayi şirketinin merkezidir. Bölgenin sahil şehirleri çok renkli ve eğlence dolu yazlık iç ve dış turizm merkezleridir.

    Dozza Bologna'dan 1 saat uzaklıkta bulunmakta.


Şehrin dışında arabayı park ediyoruz. Otopark parası da ödemedik. İnanmıyorum.




  
   Ortalarda kimsecik yok. Saat 3 civarında herkes siestamı yoksa köy hep mi böyle bilemedim. Tüm köy bize ait. Doya doya gezdik.






  Dozza, her iki yılda bir Eylül ayında gerçekleşen boyalı duvar festivali ile tanınır. Bu festival sırasında ünlü ulusal ve uluslararası sanatçılar evlerin duvarlarına kalıcı eserler çiziyor. 



  Kasaba bence çok güzel. Duvarlara yapmış oldukları resimler açık ve sıcak renklerin oluşturduğu evlerin duvarlarında mükemmel görünüyor. Peyzaj çok güzel. Doğal ve estetik ne bir fazla ne bir eksik var. Karışıklık yok evler sokaklar birbirine uyumlu resimlerle sanki tablolardan fışkırmış gibi. Açık hava müzesi gibi kasaba












   Dozza köyüne 1960 yılından beri yüzlerce sanatçı geliyor ve duvarlara çok güzel resimler yapıyorlar. Köyün evlerinin duvarlarıyla uyumlu renkler kullanılmış. Evlerin balkonlarına, kapılarına ve pencerelerine astıkları çiçeklerle süslenmiş dantellerle çok güzel bir uyum içindeler. Hiç bir aşırılık yok. Gerçekten mükemmel. Üstelik bedava açık hava müzesi.


Hangi evin üzerindeki resmi çekeceğimi şaşırdım.























Dozza'nın kilisesi de hemen girişte çan kulesiyle birlikte görülüyor.
































  Ve Dozza kalesine geldik. Duvarlarla korunan köyün tam ortasında bulunan kale Rocca Sforzasca di Dozza veya Rocca di Dozza . 


  Kale 13. yy'dan daha eski inşa edildiği öngörülüyor. Kale bir çok savaş sonrası yenilenmiş. Bugün gördüğümüz kale 15. yy 'da Milano Dükü'nün kızı Girolamo Riario'nun karısı Catgerina Sforza'nın mimarı Giorgio Marchesi'ni tarafında yaptırılmış. Bu yüzden kalenin adı Rocca Sforzasca di Dozza olarak biliniyor.
  Riario Papa Sixtus IV'ün torunu olduğundan Giorgio Marchesi kaleyi yaparken asker ve mühendislerin yardımıyla savunma kaleleri, hendekler tasarlamış. Paranın gücü.




  1500 yıllarda kale Papa Clement VII tarafından Kardinal Lorenzo Campeggi'ye verilir. Bu süreçte kalede bazı değişiklikler yapılır. Açık sundurmalar bu süreçte kaleye eklenir ve kalenin avlusu kapatılır. Lorenzo Campeggi'nin vefatıyla kale Matteo Malvezzi ile evli olan Francesca Maria Capeggi'ye geçer. 1798 yılındaki Napolyon işgalinde feodal topraklar ortadan kaldırılmasına rağmen kale 1960 yılına kadar ailede kalır. Bu tarihten sonra da kale komün tarafından satın alınır.


 Kale şimdi, Norma Mascellani tarafından bağışlanan koleksiyonları sergilemek amaçlı bir müze olarak kullanmakta.





  Dozza Kalesi festivallere ev sahipliği yapıyor içini gezebilirsiniz ama biz müze yerine mahzenindeki şarap evine girmeyi tercih ettik. Burada Dozza bölgesel şarap evinin tadının çıkarabilirsiniz. İçerisi epey kalabalık. Bende insanlar nerede demiştim.






Kaledeki müzeyi gezmek için ödemeniz gereken bilet ücreti.


Şimdi Enoteca adlı mahzene iniyoruz. Şarap mahzeni 1000'den fazla etiketli şarap satmakta.











  Kaleden çıktık. Açıkçası şarap evinden de pek bir şey anlamadım. Tekrardan güzel sokaklardan inerek köyden çıkış yapacağız.


  Dozza Eylül ayının 3. haftası Bienal D'Arte Contemporanea ''Muro Dipinto'yu (Boyalı Duvar Bienali Sergisi) sergisine ev sahipliği yapıyor. 



















Ne kadar kibar sade ve bir o kadarda estetik.



Ve köy tertemiz.


































Ve çıkışa geldik.


Tekrar Bologna'ya döndük. Bu kez şehrin içinde bir otel ayarladık.
Suite Hotel Elite



 Otelimiz tam şehrin göbeğinde. Buradan çıkarak cazibe merkezlerine doğru yürüyeceğiz . Bologna ile ilgili yazımı bir evvelki gezimde yazmıştım. Bu yazımda görmediğimiz yerleri sadece tanıtacağım.



  Daha önceden de söylediğim gibi Bologna sıcak ama çok rahat yürüyeceğiniz pasajlar var. Bunların bazıları eskiden kalma bazıları yeni. Her bir şekilde rahat gezebiliyorsunuz. Ama gezinize akşam üstü başlarsanız çok daha serin çok daha romantik ve bir o kadar da eğlenceli olacaktır.









  Şu anda Via Ugo Bassi caddesinde ilerliyoruz. Bu cadde Porto Saragozza semtinde bulunan Bologna'nın tarihi merkezlerinde birsidir.  Via San Felice ve Via Rizzoli arasında yer alan ve adını Risorgimento Ugo Bassi'nin vatan severliğinden alan bir caddedir. Ayrıca heykeltıraş Carlo Parmeggiani  tarafından 1882 yılında yapılmış olan bronz heykeli de bulunmaktadır .



   Bologna'da Palazzo d'Accursio Belediye binasının karşısında yer alan bu eski çeşme Vecchia Çeşmesi( Fontana Vecchia) dir. Çeşme Via Ugo Bassi caddesinde yer alıyor.


Çeşme 1563 - 1565  yılında Sicilya'lı mimar ve ressam Tommaso Laureti tarafından yapılmıştır.
  
















  Bologna'nın Asenelli ve Garisenda kulelerine yaklaşıyoruz. Ortaçağdan kalma bu ikiz kulelerin daha önceki yazımda anlatmıştım. 













  Geçen gelişimizde Via dell'Indipendenza, Piazza Maggiore ve ana tren istasyonun kaldığı alıveriş caddesi kapalı idi. Şimdi gezeceğiz.
   Cadde Bologna'nın en hareketli caddesi. Hafta sonları şehir meydanına yakın olan kısımlar trafiğe kapatılıyor


























   Bologna'nın revakları gerçekten ayrı bir güzellik buralardan yürüyerek çok sıcak hava da bile rahatça yürüyebiliyorsunuz. Toplamda 45 km uzunluğundaki bu revakların İtalyanca adı portici. Kırmızı şehrin kırmızı revakları muhteşem.



Artık ayrılma vakti geldi. Yarın İstanbul'a uçuyoruz. Başka yazılarda görüşmek üzere 😊

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder