Münih - Garmisch-Partenkirchen

1.  Gün  (1.07.2014)

      Uçağımız Münih’e saat 9 gibi iniş yaptı. Pasaport kontrollerinden sonra arabamızı almak için Avise gittik. Sabah saatleri olmasına rağmen arabayı almak için epey bir bekledik. Bu yüzden araba kiraladıysanız hiç vakit kaybetmeden önce bu işinizi yapmanızı tavsiye ederim. Arabayı 1600 liraya kiraladık, ama 80 euro'da ikinci kişinin kullanması için aldılar. Ayrıca 100 euro'da depozito alıyorlar, fakat bunu araba da herhangi bir sıkıntı olmazsa geri ödüyorlar.

     Arabamızı aldıktan sonra navigasyonumuzu ayarlayarak ilk gezeceğimiz bölge Garmisch-Partenkirchen bölgesine vardık. Yolda benzinciden alacağınız şeylere dikkat oldukça pahalı. Mutlaka yanınızda tatile başlamadan önce gideceğiniz bölgenin haritasını alınız, hava alanından alabilirsiniz. Ayrıntılı haritalar satılıyor.

   Garmisch-Partenkirchen bölgesine vardıktan sonra saat öğleden sonra 2 olmasına karşın Höllentalklamm' a gittik. Bu bölgeyi önceden araştırmıştım, tırmanmak oldukça uzun bir vakit alıyor ama biz tırmandık. Arabayı 2 euro'ya park edebiliyorsunuz.Tırmanma 1,5 saat sürüyor. Sonra tepeye vardığınızda bir kafeterya var orada dinlenip Höllentalklamm’a giriş yapabiliyorsunuz. Kantona giriş iki kişi 8 euro'.         Geçekten muazzam bir yer, tırmanışa değdi doğrusu. Dönüşümüzde bir o kadar sürdü. Burada 4 saatimizi harcadık. Mutlaka kondisyon şart yoksa her yeriniz tutuluyor. Tabi yanınızda yürüme bastonu çok işinize yarayacaktır.

https://www.youtube.com/watch?v=6ImK4AvCGFQ
https://www.youtube.com/watch?v=iEkjYmnIZU8  videolarının izleyebilirsiniz

http://www.hoellentalklamm-info.de/  sitesini ziyaret edebilirsiniz.

    Daha sonra Garmisch-Partenkirchen kasabasını gezdik. Bu bölge hakkında biraz bilgi vereyim size. Almanya - Avusturya sınırındaki Yukarı Bavyera Bölgesi’nde bulunan kış sporları merkezi, Garmisch ve Partenkirchen adlı iki yerleşimin birleşmesiyle kurulmuş. Burası aslında iki kasabanın birleşmiş hali, bir zamanlar Garmisch ayrı, Partenkirchen ayrı iki kasabaymış şimdi tek bir kasaba olarak anılıyor. İnanılmaz güzel bir kasaba. Özellikle duvarları resimli olan evler. Resimlerin bazıları dini ve tarihi bazıları da halkın geleneklerini, göreneklerini anlatıyor.

    1935′de Hitler’in ısrarıyla bu iki kasaba birleşmiş.1936 Kış Olimpiyatları burada yapılmış. Alp dağlarının eteğindeki kasaba kayak yapmak için de ideal bir bölge.                60 kilometrelik bir kayak pisti var. Almanya’nın en yüksek dağı olan 2962 metrelik Zugspitze de burada. Biz de Zugspite eteklerindeki Höllentalklamm’a tırmanmıştık. Teleferikle yukarı  çıkıldığında tepede restoranlar ve kayak merkezleri var. Kaplıcaları ve sağlık merkezleriyle de revaçta olan bu ikiz kasaba her mevsimde güzel oluyormuş. Alp' lerin botanik bahçesi olarak anılan bölgede bir çok bitki türü de bulunuyor.

Ludwigstrasse

   Garmisch bölgesinde Polznkasperhaus diye bir de casino vardı ama biz girmedik. Ünlü besteci Richard Strauss bir zamanlar Garmish’de yaşamış. Partenkirchen bölgesinde Local History Museum da var.

    Görülmeye değer bir jeolojik oluşum olan Partnachklamm'da bu kasabanın  birkaç kilometre yakınında bulunuyor. 1912 yılından beri doğal anıt olarak kabul edilmekte olan Partnachklamm benzersiz bir yer. Dağda oluşan yarıktan akan erimiş buzların oluşturduğu şelaleyi görebilirsiniz. 

http://www.partnachklamm-info.de/

    Bu arada kış olimpiyatlarının yapıldığı yeri bir hayli aradıktan sonra bulduk ama içeriye giremedik. Çünkü çok geç olmuştu.

Winter olympics stadium in Garmish

   Geceyi geçirmek üzere önceden ayırdığımız otelimizin bulunduğu yere 
Oberammergau 'ya doğru yola çıktık. Akşam 7 gibi bu güzel kasabaya vardık. Hava henüz aydınlıktı zaten hava gece saat 10' a kadar aydınlık oluyor. 
   Kasaba, evlerin balkonlarından sarkan çiçek görüntüleriyle bizi karşıladı.

   Oberammergau, Alp dağının eteğinde kurulmuş bir doğa kasabası. Kasabadaki evler çok dikkat çekici. Evlerin duvarlarında Kırmızı Başlıklı Kız, Bremen mızıkacıları gibi hikayelerin anlatıldığı resimler, portreler var. Kasabada ayrıca doku inanılmaz korunmuş. Her yer tertemiz pırıl pırıl, o kadar düzenli ki, bu kasabada gördüklerinize inanamıyorsunuz. Ayrıca bizim alıştığımızın dışında dükkanların üzerinde tabelalar neredeyse hiç yok.
   Otelimize vardık, kasabada bir tur atıp yemek yiyeceğimiz bir restorana girdik. İki kase domates çorbası, 1 tabak makarna ve 1 bardak bira ve bir tabak patatese 25 euro ödedikten sonra otelimize döndük. Otelimiz Parkhotel Sonnenhof. İki kişi 81 euro. Oteli tavsiye ederim. Kahvaltı dahil olan otelleri seçmenizde fayda var. 

Parkhotel Sonnenhof